Müzik Sözlüğü

A

A: 1) Alm. ve İng. La notası; a'tek çizgili La, 1939'dan beri çalgılar için saniyede titreşim sayısına göre 440 Hertz olan akort sesi (Portede 2. boşluktaki nota); a" 2 çizgili La (Portede 1. üst ek çizgide). 2) Müzik teorisinde büyük yazılan A = La Majör, küçük harf yazılan a = La minör üç-beş akorlarını belirler. 3) Fr. ve İt. müzik dilinde: ... için, ... kadar, ...ye/ya; stilinde: Örn. A ballata = Balad stilinde. a 2 (a due) 2 çalgı ya da ses için; a 3 (a tre) 3 çalgı ya da ses için. 4) Alto sesin ya da Altus ve Antiphon'un kısaltması.

Abblasen, Trumblasen: (Alm.) Ortaçağda kilise ya da belediye binası kulesinden saat başı boru öttürülmesi, çağımızda ise özel günlerde boru çalınması.

Abendmusik: (Alm.) 1) Akşam Müziği. 2) 17. ve 18. yy.'da Almanya'nın Lübeck kentinin Marien Kilisesindeki orgçuların Teslis yortusunun (Trinita) son iki pazar gününden 2. ve 4. Advent'e kadar öğle sonrası duasından sonra verilmesi gelenek olan ve ilgili oratoryo tarzı eserlerle süren konserlerdir. Organist Tunder'den (1641-67) sonra D. Buxtehude (1668-1707) de orgçuluğu süresinde ününü bu konserlerde kazanmış, hattâ Bach, onu dinleyebilmek için yaya olarak Arnstadt'tan oraya gitmiştir. 1789'da son kez kilisede gerçekleşen konserler, sonra da 1810'a kadar konser salonunda yapılmıştı.

Abgesang: (Alm.) Ortaçağ "Usta şarkıcılar"ının şarkısının son kısmı. Steig.

A Bocca Chiusa: (İt.) Kapalı ağızla -burun sesiyle- söylemek.

Absolute Music: (İng.) (Alm. Absolute Musik; Fr. Musique Absolute, Musique Pure) Lat. Kesin, mutlak anlamında absolutus sözcüğünden, 19. yy.'da müzik estetiği bakımından kullanılmaya başlayan salt müzik tanımı. Herhangi bir programı olmayan, bir şey tasvir etmeyen saf müzik.

Absolute Pitch: (İng.) 1) (Alm. Absolutes Gehör; Fr. Audition Absolue) Absolute kulak, Mutlak işitme. Seslendirilern her notayı, akoru, tonaliteyi bilmek (Profesyonel müzikçilerde bile olmayan bu duyma yeteneği mutlaka büyük bir müzik yeteneğini de kanıtlamaz; örn. Weber, Schumann, Wagner'de bu özellik yoktu.) 2Perfect Pitch.

A Cadenza: (İt.) Kadans tarzında; özgür, doğaçlama çalış.

A Cappella, Alla Cappella: (Capella) (İt.) Şapeldeki gibi, klise stilinde "çalgı eşliksiz" koro için.

A Capriccio: (İt.) Kapris gibi, kişinin kendi keyfine, arzusuna göre.

Accelerando: Gittikçe hızlanarak. Kısalt. Accel. ~ sino al (la) fine (İt.) sona kadar giderek hızlanarak.

Accelerato (İt.) Hızlandırılmış.

Accent: (Fr., İng.) (Alm. Akzent, Betonung; İt. Accento) Aksan, vurgu. → Vurgu.

Acciaccatura: (İt.) Çarpma. Telli ve klavyeli çalgılarda 1) Bir akorun notalarını çabuk bir arpejle, art arda hızla duyurarak çalış. 2) Kısa aksanlı bir çarpma, asıl notayı yukarıdaki süs notasıyla birlikte tek vuruşta çalış.

Accolade: (Fr., İng.) (Alm. Akkolade; İng. Brace; Lat. Collum) Kaş, akolad, satır bağı. Partisyonda birbiriyle ilgili porteleri, aynı anda çalınması gereken partilerin başlangıcını birleştiren işaret.

Accompagnamento: (İt.) (Alm. Akkompagnement; Fr. Accompagnement; İng. Accompaniment) Eşlik, akompanye etmek. Accompagnatore: Eşlikçi.

Accord (Fr.) Akor. Düzen. à l'ouvert Yaylı çalgılarda boş tellerde çalınan akor. ~ parfait Üç beş akoru. Triad.