8/09/2016
10/06/2015
Anlatmam Derdimi Dertsiz İnsana
Anlatmam derdimi dertsiz insana
Derd çekmeyen dert kıymetin bilemez
Derdim bana derman imiş bilmedim
Hiçbir zaman gül dikensiz olamaz
Gülü yetiştirir dikenli çalı
Arı her çiçekten yapıyor balı
Kişi sabır ile bulur kemalı
Sabretmeyen maksudunu bulamaz
Ah çeker aşıklar ağlar zarınan
Yüce dağlar şöhret bulmuş karınan
Çağlar deli gönül ırmaklarınan
Ağlar ağlar göz yaşların silemez
Veysel günler geçti yaş altmış oldu
Döküldü yaprağım güllerim soldu
Gemi yükün aldı gam ilen doldu
Harekete kimse mani olamaz
Söz - Müzik: Aşık Veysel Şatıroğlu
Etiketler:
Aşık Veysel,
Repertuar,
Repertuar - A,
Sivas
Müzik Sözlüğü | A
A: 1) Alm. ve İng. La notası; a'tek çizgili La, 1939'dan beri çalgılar için saniyede titreşim sayısına göre 440 Hertz olan akort sesi (Portede 2. boşluktaki nota); a" 2 çizgili La (Portede 1. üst ek çizgide). 2) Müzik teorisinde büyük yazılan A = La Majör, küçük harf yazılan a = La minör üç-beş akorlarını belirler. 3) Fr. ve İt. müzik dilinde: ... için, ... kadar, ...ye/ya; stilinde: Örn. A ballata = Balad stilinde. a 2 (a due) 2 çalgı ya da ses için; a 3 (a tre) 3 çalgı ya da ses için. 4) Alto sesin ya da Altus ve Antiphon'un kısaltması.
Etiketler:
İrkin Aktüze,
Müzik Sözlüğü,
Müzik Sözlüğü - A
6/09/2015
Temel Kavramlar -01 | Müzikal Ses ve Gürültü
Esnek bir cismin titreşmesi durumunda etrafındaki havada ses dalgaları oluşmaktadır. Bu dalgalar duyuş merkezimize ulaştığında ses oluşumu hissi meydana gelmektedir. Sesler iki çeşittir: Müzikal sesler ve gürültüler.
Müzikal ses1 bir cismin belli bir sürede (örneğin her saniyede) düzenli, sabit ve periyodik olarak titreşmesi sonucunda oluşur. Düzensiz ve sayısı sabit olmayan titreşimlerde gürültü meydana gelir.
Müzik sesleri yükseklik, süre, güç ve renklerine göre birbirinden ayırt edilir.
Sesin yüksekliği, titreşimlerin mutlak sayısına (frekans) bağlıdır. Titreşimlerin sayısı2 yükselince ses tizleşir. İnsan kulağının 'ses' olarak algılayabildiği titreşimler, 16-60.000 Hz arasındadır, ancak 4.000 Hz üzerindeki sesler müzikte hemen hemen kullanılamaz.
Seslerin mutlak ve sabit titreşimleri diyapazon aletiyle belirlenir. Bu alet genelde iki ucu çatal şeklinde bir metaldir, vurulduğunda genellikle Birinci Oktav La sesini üretmektedir. Diyapazon, İngiliz asıllı John Shore tarafından (1711) icat edilmiştir.
Tarih boyunca diyapazonun değişik mutlak frekansları olmuştur:
1788: Paris - Birinci Oktav La - 409 Hz
1850: Viyana, Berlin - Birinci Oktav La - 442 Hz
1858: Paris Uluslararası Konferansı - Birinci Oktav La - 435 Hz
1885: Viyana Uluslararası Konferansı - Birinci Oktav La - 435 Hz
1939 ve 1941: Uluslararası Antlaşma - Birinci Oktav La - 440 Hz
Sesin süresi, ses olarak algılanan titreşimlerin zaman içindeki uzunluğuna bağlıdır.
Sesin gücü, titreşen cismin genliğinin genişliğine bağlıdır. Titreşim genliği ne kadar genişse ses o kadar güçlüdür. Aşağıdaki örnekte (b)'deki Birinci Oktav La sesi, (a)'daki Birinci Oktav La sesinden daha güçlü tınlamaktadır.
Ses rengi, çeşitli enstrümanları, insan seslerini kendi içlerinde ayırt eden niteliğe denir. Doğada basit sesler yoktur. Her ses kendinden daha tiz birçok -doğuşkan olarak adlandırılan- ek seslerle -oberton, parcelle, aliquanta, harmonics3- birlikte tınlar. Bu ek sesler titreşim kaynağının tümü hariç, ayrı parçalarıyla da titreşmesi durumundan oluşmaktadır. Böylece cismin tümü titreştiğinde, temel olan, en güçlü tınlayan ve tek olarak algılanan ses elde edilmektedir. Cismin yarısı (1/2) titreştiğinde değişik, daha tiz bir ses oluşur; 1/3'ünün titreşiminden üçüncü, daha tiz bir ses duyulur vs.
Doğuşkanların sayısı teorik olarak sınırsızdır. Pratikte 40 kadar doğuşkan ses tespit edilmiştir. Aşağıdaki örnek Büyük Oktav Do'yu esas alarak 16. doğuşkan sesine kadar oluşan diziyi göstermektedir:
( )* işaretinin belirlediği sesler doğru tampere edilmiş değildir. Aslında 7. ve 14. sesler Si♭'den daha pestirler. 11. ses Fa'dan daha tiz ve Fa#'den daha pestir. 13. ses La♭'den daha tiz, La'dan daha pestir.
Doğuşkanların meydana geliş sırasına doğal ses dizisi denir. Bakır nefeslilerde ve yaylı enstrümanlarda da flajöle4 ses sıralaması aynıdır.
____________________
1 Bundan sonra "Müzikal Ses" yerine "Ses" kelimesi kullanılacaktır.
2 Ölçü birimi Hertz; kısaca Hz, fizikçi Heinrich Hertz'in adından.
3 Oberton (Alm): Üst ses. Parcelle (Fr): Cismin kısmi titreşiminden oluşan ses. Aliquanta (Lat): Bütünün eksiksiz bölünmesinden oluşan sesler. Harmonics (Lat): Beraber tınlayan ses.
4 Flajöle (İt. Armonici): Yaylı enstrümanların icra tekniği.
Sesin yüksekliği, titreşimlerin mutlak sayısına (frekans) bağlıdır. Titreşimlerin sayısı2 yükselince ses tizleşir. İnsan kulağının 'ses' olarak algılayabildiği titreşimler, 16-60.000 Hz arasındadır, ancak 4.000 Hz üzerindeki sesler müzikte hemen hemen kullanılamaz.
Seslerin mutlak ve sabit titreşimleri diyapazon aletiyle belirlenir. Bu alet genelde iki ucu çatal şeklinde bir metaldir, vurulduğunda genellikle Birinci Oktav La sesini üretmektedir. Diyapazon, İngiliz asıllı John Shore tarafından (1711) icat edilmiştir.
Tarih boyunca diyapazonun değişik mutlak frekansları olmuştur:
1788: Paris - Birinci Oktav La - 409 Hz
1850: Viyana, Berlin - Birinci Oktav La - 442 Hz
1858: Paris Uluslararası Konferansı - Birinci Oktav La - 435 Hz
1885: Viyana Uluslararası Konferansı - Birinci Oktav La - 435 Hz
1939 ve 1941: Uluslararası Antlaşma - Birinci Oktav La - 440 Hz
Sesin süresi, ses olarak algılanan titreşimlerin zaman içindeki uzunluğuna bağlıdır.
Sesin gücü, titreşen cismin genliğinin genişliğine bağlıdır. Titreşim genliği ne kadar genişse ses o kadar güçlüdür. Aşağıdaki örnekte (b)'deki Birinci Oktav La sesi, (a)'daki Birinci Oktav La sesinden daha güçlü tınlamaktadır.
Ses rengi, çeşitli enstrümanları, insan seslerini kendi içlerinde ayırt eden niteliğe denir. Doğada basit sesler yoktur. Her ses kendinden daha tiz birçok -doğuşkan olarak adlandırılan- ek seslerle -oberton, parcelle, aliquanta, harmonics3- birlikte tınlar. Bu ek sesler titreşim kaynağının tümü hariç, ayrı parçalarıyla da titreşmesi durumundan oluşmaktadır. Böylece cismin tümü titreştiğinde, temel olan, en güçlü tınlayan ve tek olarak algılanan ses elde edilmektedir. Cismin yarısı (1/2) titreştiğinde değişik, daha tiz bir ses oluşur; 1/3'ünün titreşiminden üçüncü, daha tiz bir ses duyulur vs.
Doğuşkanların sayısı teorik olarak sınırsızdır. Pratikte 40 kadar doğuşkan ses tespit edilmiştir. Aşağıdaki örnek Büyük Oktav Do'yu esas alarak 16. doğuşkan sesine kadar oluşan diziyi göstermektedir:
( )* işaretinin belirlediği sesler doğru tampere edilmiş değildir. Aslında 7. ve 14. sesler Si♭'den daha pestirler. 11. ses Fa'dan daha tiz ve Fa#'den daha pestir. 13. ses La♭'den daha tiz, La'dan daha pestir.
Doğuşkanların meydana geliş sırasına doğal ses dizisi denir. Bakır nefeslilerde ve yaylı enstrümanlarda da flajöle4 ses sıralaması aynıdır.
____________________
1 Bundan sonra "Müzikal Ses" yerine "Ses" kelimesi kullanılacaktır.
2 Ölçü birimi Hertz; kısaca Hz, fizikçi Heinrich Hertz'in adından.
3 Oberton (Alm): Üst ses. Parcelle (Fr): Cismin kısmi titreşiminden oluşan ses. Aliquanta (Lat): Bütünün eksiksiz bölünmesinden oluşan sesler. Harmonics (Lat): Beraber tınlayan ses.
4 Flajöle (İt. Armonici): Yaylı enstrümanların icra tekniği.
Etiketler:
Paraşkev Haciev,
Temel Kavramlar,
Temel Müzik Teorisi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)